öz geçmiş

Casa de l'Europe’un Hikayesi

Casa de l'Europe, bir tütün ürünleri mağazasından çok daha fazlasıdır; bu, bir hayalin, bir tutku yolculuğunun ve farklı kültürleri bir araya getirme arzusunun ürünüdür. Peki, bu markanın ardındaki hikaye nedir? Neden bu isim? Ve neden Türkiye’de puro, sigarello ve IQOS gibi ürünlerle müşterilerimize hizmet veriyoruz? Gelin, bu eşsiz serüveni birlikte keşfedelim.

Bir Profesörün Hayali: Dimitrios Karydis’in Yolculuğu

Her şey, Yunanistan’ın Ege kıyılarındaki küçük bir kasabada, Selanik doğumlu bir akademisyen olan Dimitrios Karydis ile başladı. Türkçeye “Demet Karayel” olarak adapte ettiği ismiyle tanınan Dimitrios, uzun yıllar boyunca arkeoloji ve kültür tarihi üzerine çalışmış bir profesördü. Atina Üniversitesi’nde geçirdiği otuz yıllık kariyerinde, medeniyetlerin kesişim noktalarını, özellikle de Yunan ve Türk kültürlerinin ortak mirasını inceledi. Emekli olduğunda, biriken bilgisi ve deneyimiyle bir şeyler yaratmak istiyordu; ama bu sefer akademik bir makale değil, insanların günlük hayatına dokunabilecek bir proje olmalıydı.

Dimitrios’un tütüne olan ilgisi, gençlik yıllarına dayanıyordu. Babası, Selanik’te küçük bir tütün dükkanı işletirdi ve Dimitrios, çocukluğunda o dükkanın ahşap raflarında dizili tütün yapraklarının kokusunu içine çekerek büyümüştü. Tütün, onun için sadece bir ürün değil, bir kültür, bir yaşam biçimiydi. Yıllar sonra, bu tutkusunu modern bir vizyonla birleştirme fikri doğdu: Avrupa’nın tütün mirasını Türkiye’ye taşımak.

Casa de l'Europe: İsim Nereden Geliyor?

Dimitrios, markasına isim ararken, Avrupa’nın çeşitliliğini ve birliğini temsil eden bir kavram bulmak istedi. “Casa de l'Europe”, yani “Avrupa Evi”, tam da bu hayali yansıtıyordu. “Casa”, İspanyolca’da ev anlamına gelirken, “l'Europe” Fransızca’da Avrupa’yı temsil ediyordu. Dimitrios, bu ismin hem kişisel hikayesini hem de vizyonunu anlattığını düşünüyordu: Farklı kültürlerin bir araya geldiği, sıcak bir ev gibi hissettiren bir yer. Türkiye’de puro, sigarello ve IQOS gibi Avrupa menşeli ürünleri sunarak, bu “ev”i müşterilerine açmayı hedefledi.

Türkiye’ye taşınma kararı ise tesadüf değildi. Dimitrios, Türk-Yunan ilişkilerinin tarihsel derinliğini yıllarca araştırmış, bu iki halkın ortak değerlerini keşfetmişti. İstanbul’da bir konferansta tanıştığı Türk meslektaşlarının sıcak misafirperverliği, onu bu topraklara çekti. Emekliliğini burada geçirmeye karar verdiğinde, bir yandan da tütün tutkusunu hayata geçirecek bir iş kurmayı planladı. Böylece Casa de l'Europe doğdu.

Türkiye’de Bir Marka Kurmak: Demet Karayel’in Vizyonu

Dimitrios, Türkiye’ye yerleştikten sonra Türkçe bir isim kullanmaya karar verdi: Demet Karayel. “Demet”, bir demet tütün yaprağını çağrıştırırken, “Karayel” ise Ege’nin serin rüzgarlarını temsil ediyordu. Bu isim, onun hem Yunan kökenine hem de Türkiye’deki yeni hayatına bir selam niteliğindeydi. 60’lı yaşlarının ortasında, profesörlük unvanını bir kenara bırakıp girişimci ruhunu ortaya koydu. 2023 yılında, https://www.casadeleurope.com/ adresini hayata geçirerek, Türkiye’deki tütün severlere hizmet vermeye başladı.

Demet’in amacı, sıradan bir e-ticaret sitesi değil, bir deneyim sunmaktı. Puro ve sigarello gibi geleneksel ürünlerle, IQOS gibi yenilikçi tütün alternatiflerini bir araya getirdi. “Tütün, bir keyiftir,” diyordu Demet, “ve bu keyfi herkes hak eder.” Web sitesini tasarlarken, Avrupa’dan gelen premium ürünleri Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilere ulaştırmayı hedefledi. Kapıda ödeme ve hızlı kargo gibi hizmetlerle, alışverişi kolay ve güvenilir hale getirdi.

Müşteri Memnuniyeti: Demet’in En Büyük Önceliği

Demet Karayel, akademisyenlik yıllarından beri insan odaklı bir yaklaşımı benimsemişti. “Bir müşteri, sadece bir sipariş değildir; o, bizim hikayemize ortak olan bir dosttur,” sözü, Casa de l'Europe’un temel felsefesini özetliyor. Bu yüzden, müşteri memnuniyetini her şeyin üstünde tuttu. 1000 TL üzeri alışverişlerde kargo bedava kampanyası, seçili ürünlerde %40’a varan indirimler ve her siparişte özenle hazırlanan paketler, bu anlayışın birer yansıması oldu.

Demet, her bir siparişin müşteriye ulaşma sürecini bizzat takip etti. Kargo firmalarıyla yaptığı anlaşmalarla teslimat sürelerini kısaltırken, kapıda ödeme seçeneğiyle güven inşa etti. Bir keresinde, bir müşterinin siparişi yanlışlıkla kaybolduğunda, Demet hemen devreye girdi ve yenisini ücretsiz olarak gönderdi. “Müşteri bir kez hayal kırıklığına uğrarsa, bir daha geri dönmez,” diyordu. Bu olaydan sonra, web sitesine bir “Müşteri Destek” hattı ekledi ve her soruya 24 saat içinde yanıt verme sözü verdi.

Ürünlerimizin Hikayesi: Avrupa’dan Türkiye’ye

Casa de l'Europe’un raflarında yer alan her ürün, Demet’in titiz seçim sürecinden geçiyor. IQOS Terea serisi, onun yenilikçi ruhunu yansıtıyor. “Terea Amber ile zengin bir aroma, Terea Turkuaz ile ferah bir nefes sunuyoruz,” diye anlatıyor. Puro ve sigarello çeşitleri ise Avrupa’nın en köklü üreticilerinden temin ediliyor. Demet, her ürünün hikayesini müşterilerine aktarmayı seviyor: “Bu puro, İspanya’nın güneşli tarlalarından geliyor; bu sigarello ise İtalya’da el emeğiyle hazırlandı.”

Demet’in favorisi ise IQOS ILUMA. “Bu cihaz, tütünü yakmadan ısıtıyor; hem çevreye hem de kullanıcıya saygılı,” diyor. Türkiye’de bu ürünün popülerliğini artırarak, modern tütün deneyimini yaygınlaştırmayı hedefliyor. Web sitesinde her ürünün detaylı açıklamalarına yer vererek, müşterilerin bilinçli bir seçim yapmasını sağlıyor.

Neden Türkiye? Bir Profesörün Sevgisi

Demet’in Türkiye’yi seçmesinin ardında sadece iş fırsatı değil, bir sevgi yatıyor. “Burada insanlar samimi, hayat dolu,” diye anlatıyor. İstanbul’un kaotik ama büyüleyici enerjisi, ona her gün ilham veriyor. Emekli bir profesör olarak, bu ülkeye bir katkıda bulunmak istedi. Casa de l'Europe, onun bu topraklara bir hediyesi oldu.

Geleceğe Bakış: Casa de l'Europe’un Hedefleri

Demet Karayel, Casa de l'Europe’u büyütmeyi planlıyor. “Bir gün, fiziksel bir mağaza açmak isterim; müşteriler gelip tütünün kokusunu hissedebilsin,” diyor. Ayrıca, yerel tütün üreticileriyle iş birliği yaparak Türkiye’ye özgü ürünler geliştirmeyi hayal ediyor. Ancak her zaman önceliği müşteri memnuniyeti olacak. “Bir sipariş, bir gülümseme yaratmalı,” diye ekliyor.

Bize Katılın: Avrupa Evi’nin Kapıları Açık

Casa de l'Europe, Dimitrios Karydis’in, yani Demet Karayel’in tutkusunun bir meyvesi. Bu web sitesi, bir Yunan profesörün hayalini Türkiye’de gerçeğe dönüştürme hikayesi. Puro, sigarello, IQOS ve daha fazlasıyla, Avrupa’nın tütün mirasını sizinle buluşturuyoruz. Siz de bu eve katılın; çünkü burada her müşteri, bir dosttur.